Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Diyarbakır’da 13 gündür kayıp olan 8 yaşındaki Narin Güran soruşturmasına ait konuştu.
Yargıtay’da yeni isimli yıl açılış resepsiyonu yapıldı. Adalet Bakanı Tunç, gazetecilerin yeni anayasa tartışmaları, Can Atalay, Dilruba Kayserilioğlu, teğmenler ve Diyarbakır’da kaybolan Narin’e ait gündeme ait sorularını yanıtladı.
Anka’nın aktardığına nazaran Bakan Tunç, Narin Güran Soruşturmasına ait şunları söyledi: “Narin kızımızın kaybolması bizi çok derinden sarstı. Hala on beş gündür bulunamadı. İnşallah sağ salim bulunur. Alışılmış devletin tüm imkanları oradaki güvenlik güçlerimiz, AFAD’ımız hepsi seferber oldular. Dağı taşı arıyorlar, her yeri arıyorlar ancak maalesef bulamadılar. Tabi soruşturma devam ediyor. Soruşturma ile ilgili yayın yasağı alındı. Zira soruşturma ile alakalı orada televizyonlar canlı yayın yapmaya başladılar. Yani soruşturmanın selameti açısından da bu yanlışsız değildi. Zira oradaki bilhassa soruşturmanın selametini de korumak ve daha sağlıklı bilgiye ulaşabilmek gerekiyordu. O nedenle bir yayın yasağı alındı. Fakat öbür taraftan aramalar devam etti. Çok sayıda kişinin sözü alındı. Yeniden orada bilhassa kuşkulu görülen bireylerle ilgili bir grup tabirlerden yola çıkarılarak tespitler yapıldı. İşte ağabeyinin üzerinde bir inceleme yapıldı. İsimli tıp raporu geldi. O izlerin ona ilişkin olmadığına ait bir rapor kime ilişkin olduğunun tespit edilemediğine ait bir rapor verildi. Sonrasında amcasıyla ilgili bir tutuklama kararı verildi. Orada alışılmış soruşturma devam ediyor. Bizim burada soruşturmanın gidişatıyla ilgili teferruatlı bilgi vermemiz mümkün değil soruşturma açısından. Ancak isimli tıpın bir kadro tespitleri var. DNA tespitleri var. Annesi ve babasıyla kan örnekleri alındı. Ve o araçta amcasının aracındaki DNA’nın uyuştuğu görüldü. Bu tarafta bir rapor var ve bu kuvvetli bir kuşku. Bu kuşku nedeniyle de bugün Hata Ceza Hakimliği bir tutuklama kararı verdi. Sonuçta burada soruşturmanın sağlıklı bir halde sürmesi kıymetli. Mahremiyet prensibini de koruyarak bunu yapmak lazım. Hasebiyle daima birlikte soruşturmayı da bekleyeceğiz ancak asıl temennimiz Narin kızımıza sağ salim ulaşılabilmesi. bütün temennimiz bu.”
ÖZGÜR ÖZEL’E DİLRUBA KAYSERİLİOĞLU ELEŞTİRİSİ
İzmir’de sokak röportajı sonrası tutuklanan ve tahliye edilen Dilruba Kayserioğlu’nun devam eden yargı süreci hakkında konuşan Bakan Tunç, CHP Genel Lideri Özgür Özel’i eleştirdi: “Milletin yüzde 52 oyuyla seçilen Cumhurbaşkanımıza yönelik kabul edilemeyecek tabirler kullanan ve bu istikamette bir soruşturması devam eden bir kişiyi yanına oturtması, onu baş tacı etmesi milletimizi rahatsız eder.”
TEĞMENLERİN YEMİNİ
Bakan Tunç, özetle şunları söyledi: (Harp Okulu mezuniyetinde teğmenlerin yemini) Kanunlarımız var. Yani okulu bitiren subayların nasıl yemin edecekleri kanunda muhakkak. Zati Cumhurbaşkanımızın huzurunda o merasim yapıldı ve yemin edildi. Burada bilhassa toplum bölümlerini milletimizi rahatsız edecek hareket ve telaffuzlardan kaçınmak lazım. Bu manada bir rahatsızlık oluşturdu birçok geniş kısımlarda. Bu manada alışılmış bunun disiplin kararları bakımından neye tekabül eder? Tüm bunların değerlendirilmesini yapacak olan ilgili kurumdur. Münasebetiyle yanlış yorumlanacak, kamuoyunu rahatsız edecek bir kadro davranışlara fırsat vermemek lazım. Bu manada bilhassa daha hassas olunması gereken bir yer orası. Bu manada milletimizi rahatsız edecek aksiyon, davranış ve tavırdan kaçınmak lazım. O nedenle asıl yemin kanunen yapılan yemindir. Hasebiyle bizim o taraftaki görüşümüz şayet kanuna ters bir durum varsa ilgili merciler esasen onun çalışmasını yapar.
CAN ATALAY AÇIKLAMASI
– Bilhassa Meclis’teki Can Atalay’la ilgili genel görüşmeyi sorduklarında, genel görüşme sonucunda ne olacak diye gazeteciler sorduğunda, genel görüşmede milletvekilleri görüşlerini açıklayacak ve kamuoyu da öğrenecek. Lakin ortada bir Yargıtayca onanmış bir kesin karar varken ve yine yargılama yapılmamışken kesin karar ortadan kalkmadığı sürece bu kararla ilgili meclisin yaptığı bir oylama yok, süreç yok. Münasebetiyle ‘Meclisin bu hususta yapacağı bir süreç yok sözünü’ meclis tahlil yeri değildir biçiminde değiştirdiler. Halbuki Meclis her şeyi yapabilir. Türkiye Büyük Millet Meclisi ulusal iradenin tecelligahıdır ve anayasayı da değiştirebilir, yeni anayasa yapabilir, yargı kurumlarımızın işlevini da değiştirebilir. Her şeye gücü kâfi. Yani Türkiye Büyük Millet Meclisi’nden daha kudretli bir kurum olamaz. Maalesef birileri çabucak o genel görüşmede ne yapılabilirin yanıtını alıp ‘meclis tahlil yeri değildir’ biçiminde çarpıtmaya çalıştılar. Maalesef siyasette bunlar da oluyor. Olağan biz görüşlerimizi gerçek bir biçimde açıklamaya devam ediyoruz.”
(ANKA HABER AJANSI)