Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, son bir ay içerisinde iki kez İYİ Parti Genel Lideri Müsavat Dervişoğlu ile buluşması Yavaş’ın cumhurbaşkanı adaylığı için yeni bir senaryo üzerine çalıştığı argümanlarını gündeme getirdi. Mansur Yavaş ile Dervişoğlu son olarak 15 Eylül günü ABB’nin düzenlediği 2. Gazi Paşa’yı Anma ve Yağlı Pehlivan Güreşleri’nde buluştu. Protokolde yan yana oturan ve gün uzunluğu birlikte vakit geçiren Yavaş ve Dervişoğlu’nun baş başa yemek yediği öğrenildi.
CHP’nin 7 Eylül’deki Tüzük Kurultayı’nda Mansur Yavaş’ın “Ben de Ekrem Liderim üzere hazır bir biçimde sizlere konuşma yapmak isterdim. Lakin bana 1 saat evvel telefonla bildirdiler. Maalesef biz de buradan fitne ateşine odun atmış oluyoruz!” çıkışı, Yavaş’ın CHP’den kopuşun birinci sinyalleri olarak değerlendirilmişti.
15 Eylül’deki ABB aktifliği ile Mansur Yavaş’ın DÜZGÜN Parti’yle “buzları erittiği” yorumları yapıldı.
İLGİLİ HABER:
YEMEĞİN AKABİNDE TWEET KRİZİ
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Lideri Özgür Özel’in Cuma günü Muğla’da yaptığı konuşma sırasında, “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” sloganı atan bir bireye reaksiyon göstermesinin akabinde, Mansur Yavaş’ın 2023 seçimlerine kadar özel kalemliğini yapan, 14 Mayıs’ta da YETERLİ Parti’den milletvekili seçilen Yüksel Arslan’ın isim vermeden yaptığı paylaşım dikkat çekti.
“Kurucu iradenin, Atatürk’ün ortaya koyduğu kuruluş prensiplerinin düşmanlarıyla el el olanlar, “Mustafa Kemal’in Askeri” olamaz” diyen Yüksel Arslan, devamında şunları yazdı:
“Terör örgütleriyle, etnik bölücülerle, vatan hainleriyle birebir kareye girenlerin, Atatürk’ün aziz anısına ve çabasına ihanet ettiği gün üzere ortada. ‘Mustafa Kemal’in Askerleriyiz’ kelamı mesuliyet sahibi ve inanmış insanların dilindeyse memleketin sıkıntılarına şifa olur. Siyasi kalpazanların ve hangi bayrağa selam durduğu aşikâr olmayan kimliksizlerin ağzından çıkıyorsa, kirli niyetlerin üstü örtülmek isteniyordur.
“PROJE ÇOCUK”
Devletimizin temeline, milletimizin varlığına yönelik atakların gayesine ulaşması için işbirlikçilik yapanlar, ‘Mustafa Kemal’in Askeri’ değil düşmanıdır. Meslek basamaklarını çıkmak için Avrupa başşehirlerinde kapı aralayanlar, Türk’ün kudreti ve kuvvetinden öbür irade tanımayan Atatürk’e bizim gözümüzle bakamazlar.
Tek kederi kendi mesleği ve ona çizilen rotada yürümek olana, ‘Proje Çocuk’ denir, ‘Mustafa Kemal’in Askeri’ denmez.”
MANSUR YAVAŞ’TAN NASİHAT
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, Yüksel Arslan’ın toplumsal medya paylaşımları için “Tavsiyem bu twiti silmesidir” diyerek nasihatte bulundu.
Yavaş toplumsal medyadan, “Bağımsız milletvekili Sayın Arslan’ın bu açıklamalarını ve yayınladığı metni onaylamadığımın bilinmesini isterim. Ayrıyeten yeterli bilinmelidir ki bu çeşit açıklamalar benim siyaset stilime uymamaktadır. Kendisine tavsiyem bu twiti silmesidir” dedi.
APAR TOPAR İSTİFA
Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a yakın isimlerden bağımsız Ankara Milletvekili Yüksel Arslan’ın, Ekrem İmamoğlu’nu amaç aldığı tez edilen toplumsal medya paylaşımı büyük reaksiyon topladı. Yavaş da bu paylaşıma karşı reaksiyon gösterince, Arslan, ASKİ Spor Kulübü Başkanlığı misyonundan istifa edeceğini duyurdu.
İLGİLİ HABER:
İYİP İLE YAKINLAŞMA ARGÜMANLARI SONRASI MHP AMACA KOYDU
Yaşanan gelişmelerin akabinde MHP’nin yayın organı Türkgün gazetesi, bugün başyazısında İYİ Parti ile yakınlaşma savları öne çıkan Mansur Yavaş’ı maksat aldı.
Mansur Yavaş, Yıldıray Çiçek imzalı başyazıda, eski başbakanlardan Mesut Yılmaz’ın “AB’ye giden yol Diyarbakır’dan geçer” kelamı hatırlatılarak, Mansur Yavaş’ın eşi Nursen Yavaş’ın, CHP’li 6 Belediye Liderin eşiyle Diyarbakır’a ziyareti sırasında söylediği “Mansur Bey de gelecek. Diyarbakır’ın görülmesi gereken çok tarafı var” kelamlar üzerinden maksada kondu.
Türkgün gazetesinde yer alan yazının tamamı şöyle:
“Merhum Mesut Yılmaz’ın “AB’ye giden yol Diyarbakır’dan geçer” halinde şanssız bir kelamı olmuştu. Ondan sonra birçok siyasetçi de Diyarbakır’ı odaklayarak misal cümleler kurdu. Türkiye’nin başşehri Ankara iken, bu Diyarbakır’ı odaklama sevdası bölücü odakların ve emperyalist güçlerin hayalindeki atmosfere katkı sağlamaktan öbür bir maksat taşımıyor. Sorun vatan toprağı olan Diyarbakır’ı ziyaret etmek veya orayı odaklayarak cümle kurmaktan fazla, Diyarbakır merkezli kurulmaya çalışılan bölücü misyona katkı sağlamaktır.
Her nedense oraya gidenin lisanı ve vücudu farklı bir hal alıyor. Bölücülere sevimli gözükmek için açılımlar, özgürlükler dillendirenler Türkiye’yi ateşe atmaya çalışmaktadır.
Çözüm sürecinde de Diyarbakır odaklı çok yanlış tabirler ve uygulamalar olmuştu. Çok şükür terör örgütü PKK’ya karşı, odunsuz silahlı çaba başladığından beri o günler geride kaldı.
Son yıllarda Diyarbakır odaklı bölücüleri mutlu etme mesaisini DEM ortaklı siyaset yapan CHP yapmaktadır…
Kemal Kılıçdaroğlu 2022 yılında Diyarbakır ziyaretinde “Demokrasi Gelecekse Yolu Diyarbakır’dan Geçer” demişti. MHP Lideri Devlet Bahçeli o günlerde ona “Demokrasinin yolu Diyarbakır’dan geçer diyen Kılıçdaroğlu, senin yolun nereye çıkıyor? Karanlık seyahatin nereye hakikat gidiyor?” reaksiyonunu göstermişti.
Bu yol niçin daima Diyarbakır’a çıkıyor ki?
Ekrem İmamoğlu da birinci Diyarbakır’a gittiğinde terör örgütü PKK’ya yardım ve yataklıktan vazifeden alınmış HDP’li Belediye Liderleriyle dayanak pozu vermişti. Daha sonra Diyarbakır’a yeniden gitti. Orada da kelamda sanat galerisi ismi altında yeniden PKK’lılarla poz vermişti. Giden CHP’liler asla Diyarbakır’da terör örgütü PKK’nın ve uzantılarının yaptığı bölücülüğe bir tenkit getirmiyor. Aslında onlar yalnızca Diyarbakır’da değil ki, Ankara’da, İzmir’de İstanbul’da kısacası Türkiye’nin her yerinde PKK ve uzantılarına karşı sahiplenme duruşundalar.
CHP’nin bu sicili sürerken, CHP’li yoldaş Mansur Yavaş’ın da Diyarbakır’a gideceğini; CHP’li 6 Belediye Liderin eşiyle Diyarbakır’a giden Mansur Yavaş’ın eşi Nurşen Yavaş, “Mansur Bey de gelecek. Diyarbakır’ın görülmesi gereken çok tarafı var” kelamlarıyla duyurdu.
“Mansur Yavaş’ın vatanın bir kesimi Diyarbakır’a gidecek olmasına niçin bu kadar şaşırdınız?” diye soru soruyorsanız problem bu kadar kolay değil…
“Mali özerklikten yanayım. Lokal idareler özerkliğini öncelikle mali özerklik yaparak belirlersiniz” diyen…
“HDP yasaldır. TBMM’de sıkıntısını anlatacaktır. Selahattin Demirtaş PKK’ya silah bıraktıracaktır” diyen…
PKK’lı Demirtaş’ın özgürlüğünü isteyenlere “İnşallah” diyen…
Partisi CHP’nin; PKK’nın tasma taktığı HDP-Yeşil Sol ve DEM ile yaptığı ittifaklara hiç itiraz etmeyen ve hatta o ittifakların nimetini yiyen…
İngiltere’de terör örgütü PKK’ya ve teröristbaşı Öcalan’a çok yakın duruş sergileyen İngiliz siyasetçilerle çok samimi poz veren…
Böyle bir profile sahip Mansur Yavaş’ın Diyarbakır ziyareti elbette akıl hocalarının verdiği “Diyarbakır’da bir yol arama ziyareti” olacaktır.
Yoksa Diyarbakır’a gittiğinde “Kahrolsun PKK, kahrolsun siyasi uzantısı DEM” diyeceğinden değildir. Sebebi ise CHP’dekiler terör örgütü PKK’ya ve siyasi uzantılarına “Bize siyasi oksijen verdiği sürece bizim düşmanımız değildir” gözüyle bakıyorlar. Özel, Kılıçdaroğlu, İmamoğlu ve Yavaş; Diyarbakır’a tekrar tekrar gitsin emin olun tekrar de PKK ve uzantılarına zerre laf söyleyemez.
Hadi bu dörtlüye söyleyin, 2011’de Diyarbakır meydanından seslenen MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin şu kelamlarını hamasetleri varsa orada da etsinler:
“Ya da millet olarak sadece Diyarbakır’dan değil, Anadolu’dan da atılacağız.
Yedi düvelin karanlık planları durmak bilmiyor.
Bunun için terörist PKK’yı taşeron olarak kullanıyor.
Dağlarımızdaki eli silahlı eşkıyayı daima besliyor.
Bir tarafta hepimiz varız, başka yanda milletimizi ayrıştırmaya çalışan odaklar.”