Kahramanmaraş’ta meydana gelen sarsıntılar Türkiye’yi derinden sarstı. 40 binden fazla vatandaşımızın hayatını kaybettiği felakette yüz binlerce kişi yaralandı. Sarsıntı karşısında Maraş dahil etraftaki 11 vilayet adeta enkaza döndü. Sarsıntıdan en çok etkilenen kentlerden biri de Malatya oldu.
Malatya Büyükşehir Belediye Lideri Selahattin Gürkan ise Habertürk ekranlarında gazeteci Mehmet Akif Ersoy’un canlı yayınına konuk olarak kentteki durum ile ilgili bilgiler verdi.
Gürkan, Ersoy’un “2004’ten beri Belediye Lideri olduğunuz Malatya’da neden bu kadar çok bina yıkıldı. Sorumlu olduğunuzu düşünüyor musunuz? Sorumlu olduğunuzu düşünüyorsanız istifa etmeyi düşünüyor musunuz” sorusuna şu karşılığı verdi:
“2004’ten beri Belediye Lideriyim. Geçen vakit içerisinde hiçbir “keşke”si olmayan belediye lideriyim. 2004’te geldiğimde eski Malatya diye tabir ettiğimiz yerde birinci etapta müdafaa gayeli imar planı yaptım. Daha sonra oradaki yatar mimarilerin imar uygulamasını yaptım. 2014’e kadar o 15 bin nüfuslu belediyedeydik. O belediyede tek bir nüfus kaybımız bile yoktur. “
Malatya’nın bina stoklarının sağlıklı olduğu söyleyen Gürkan, “Biz kusuru olanın, yanlışının bedelini ödemesini istiyoruz. Bostanbaşı bir tarım toprağı, buranın imara açılmaması gerekiyor. Geçmiş periyotta devletimizin kurumları vardı. Kimi bu hususta ihmali, kusuru, kastı bir şeyi varsa bu hususta gerekli adımları, kovuşturmaları başlatmış. İçeride alınan müteahhitler vardır.” dedi.
Ersoy’un “Yıkılan binalar var. Şimdi yeni yapılmış, 5 yıl evvel yapılmış binalar var. O yeni binalar da yıkıldı” demesine Gürkan’ın “1 tane örneği var mıdır o yıkılan binaların. Battalgazi’de yıkılan binaların hepsi eksi 30-40 yıl öncelik” diye konuştu.
Ersoy ile Gürkan ortasındaki tartışma da toplumsal medyada gündem oldu.
“Bütün cenazelerimizin cenaze namazı kılınmıştır, başka farklı mezara da kendi inanç kıymetlerimiz ölçüsünde uygun formda defnedilmiştir” diyen Gürkan’a Ersoy, “Allah rahmet eylesin. Cenaze defnetmeyi muvaffakiyet olarak gördüğümüz bir yerdeysek vay halimize. Bunu birtakım yerlerde yapamadık hakikat, ancak bunu bir muvaffakiyet olarak anlatıyorsak vay halimize” tabirleriyle reaksiyon gösterdi.