Dünya Kupası öncesi tüm dünyada manşetleri süsleyen biri var: Cristiano Ronaldo… Portekizli süperstar, Piers Morgan’a verdiği röportajın ikinci kısmında Manchester City’ye muhtemel transferinin perde gerisini anlattı. Sir Alex Ferguson ile yaptıkları telefon görüşmesinin ayrıntılarını birinci kere anlatan Cristiano Ronaldo, futboldaki en büyük rakibi Lionel Messi hakkında da çarpıcı sözler kullandı. İşte Ronaldo’nun Piers Morgan’a verdiği röportajın ikinci kısmından detaylar…
MANCHESTER UNITED HAKKINDA NELER SÖYLEMİŞTİ?
Cristiano Ronaldo, Piers Morgan’a konuk olduğu Talk TV’de Manchester United ve menajer Erik Deri Hag hakkında dünya basının gündemine oturan açıklamalarda bulunmuştu.
Ronaldo, Manchester United için “Beni daima ayrılmaya zorladılar. Berbat gidişattan beni sorumlu tuttular. Yalnızca teknik yönetici değil, kulübün etrafındaki kimi bireyler bunu yaptı. İhanete uğramış üzere hissettim.” tabirlerini kullanmıştı.
Portekizli yıldız Manchester United Menajeri Erik Cilt Hag için ise “Ona hürmet duymuyorum. Zira o bana hürmet duymadı. Bana hürmet duymuyorsan, ben de sana hürmet duymam.” biçiminde konuşmuştu.
TEN HAG’DAN RONALDO KARARI: İSTEMİYORUM
Cristiano Ronaldo ile dönem başından beri büyük sorun yaşayan Hollandalı Erik Deri Hag, Portekizli yıldızn açıklamaları sonrasında ise köprüleri büsbütün attı. Cilt Hag, Ronaldo’yu grupta görmek istemediğini belirtti. Dünya Kupası sonrasında ise Portekizli yıldızın hiçbir formda müddet alamaycağını söz etti. Erik Deri Hag’ın bu kararı sonrası Ronaldo’nun Ocak transfer periyodunda Manchester United’tan ayrılmasına kesin gözüyle bakılıyor.
PORTEKİZ ULUSAL GRUBU’NDA SOĞUK RÜZGARLAR ESTİ
Cristiano Ronaldo’nun Piers Morgan’a Manchester United ve Erik Cilt Hag ile yaptığı çarpıcı açıklamalar Portekiz Ulusal Ekibi’ne da yansıdı. Dünya Kupası öncesi toplanan Portekiz’de Ronaldo’nun Manchester United’tan grup arkadaşı Bruno Fernandes ile medyaya düşen imajları manşetleri süsledi. Ronaldo’nun ayrıyeten idman esnasında Joao Cancelo ile yaşadıkları da gündeme bomba üzere düştü.
Ronaldo ve Bruno Fernandes ortasında yaşananların akabinde Portekiz Ulusal Kadrosu’ndan Joao Mario, “Çıkan görüntüde, Bruno ve Ronaldo şakalaşıyorlardı. Bruno ekibe en son katılanlardan biriydi, Ronaldo da ona ‘Gemiyle mi geldin?’ diye soruyordu.” sözlerini kullanarak kadro arkadaşları ortasında bir sorun yaşanmadığını belirtti.
PIERS MORGAN’A VERDİĞİ RÖPORTAJIN DEVAMI YAYINLANDI
Cristiano Ronaldo’nun tüm dünyada ses getiren röportajının ikinci kısmı da yayınlandı. Talk TV’de Piers Morgan’a açıklamalarda bulunan Cristiano Ronaldo, Manchester City’ye mümkün transferinde yaşananların perde ardını birinci defa anlattı.
Ronaldo, Manchester City ile görüşmelerin devam ettiği esnada Sir Alex Ferguson ile ortalarında geçen telefon konuşmasının detaylarını da birinci kere paylaştı. Portekizli süperstar, futboldaki en büyük rakibi Lionel Messi için ise çok çarpıcı tabirler kullandı.
İşte Cristiano Ronaldo’nun Piers Morgan’a verdiği röportajın ikinci kısmından öne çıkanlar…
“MANCHESTER CITY’YE TRANSFER OLMAYA ÇOK YAKINDIM”
“Futboldaki en değerli şey taraftarlar. Onlar her vakit benim yanımda oldular. Bunu sokakta yürürken hissediyorum. Beni çok takdir ediyorlar. Benim için taraftarlar her şey demek! Manchester City’e transfer olmaya çok yakındım. Benimle uzun mühlet konuştular. Pep Guardiola, beni ikna etmek için çok uğraştı. Manchester United ile bir tarihim var. Kalbim, hislerim… Ayrıyeten, Sir Alex Ferguson. İşi değiştiren bunlar oldu. Ferguson, Manchester United’a dönüşümde anahtar rol oynadı. Manchester City’e çok yakındım lakin imza atsaydım sadık biri olmazdım. Bu şuurlu bir karardı. Hiçbir vakit geri döndüğüm için pişman olmadım. Geri dönüşümde en kıymetli hisse Sir Alex Ferguson’ındı.”
“FERGUSON BENİ ARADI VE DEDİ Kİ…”
“Sir Alex Ferguson beni aradı, ‘Manchester City’e imza atamazsın, bu imkansız’ dedi. Ben de yalnızca ‘Tamam patron’ dedim. Kararımı değiştirdim. Ben hala Manchester United’a geri dönüşümün, o günden bakınca gerçek karar olduğunu düşünüyorum. Manchester United’a geri dönmek inanılmazdı. Kulüpteki hiçbir şeyin gelişmediğini imza attığım hafta anladım.”
“DÜNYA BENİ KONUŞUYORDU”
“Dünya benim hakkımda konuşuyordu. ‘Cristiano ilişkin olduğu yere, konutuna geri döndü’ diyorlardı. Old Trafford’a geri dönmek, taraftarlar için oynamak, 2 gol atmak mükemmel şeylerdir. Hayatım boyunca unutamayacağım bir gündü. Taraftarlar, o birinci maçta tekrar ‘Viva Ronaldo’ diye bağırdılar. Manchester United taraftarı benim için her şey demek.”
MESSI’İYE GÖNDERME: REKORLARI TAKİP ETMEM ONLAR BENİ TAKİP EDER
“Messi de dahil olmak üzere o birinci 24 saatte en çok forması satılan oyuncu olmaktan çok memnundum. Ben rekorları takip etmem. Rekorlar beni takip eder. Manchester United’a imza atıp geri döndüğüm gün, her şeyin geliştiğini düşünmüştüm. Ayrılalı 13 yıl olmuştu. Geldiğimde, her şeyin farklı olacağını hayal ettim. Bilirsiniz teknoloji, altyapı, duşlar vs. Şaşırdım. Berbat manada şaşırdım. Her şey tıpkı kalmıştı. Manchester United’daki istikrarsızlık beni çok şaşırttı. Ole Gunnar Solskjaer hakkındaki niyetleri 1 saatte değişti. O yaz Sancho’yu, Varane’ı ve beni almışlardı. Manchester United olması gerektiği üzere diye düşünmüştüm.”
“FERGUSON SONRASI KULÜP SIFIR”
“Sir Alex Ferguson kulüpte çok büyük bir boşluk bıraktı. Yalnızca Ferguson değil David Gill üzere âlâ bir adamın ayrılığı da etkilemiş. Bu yüzden Manchester United’ın bir noktada birebir kulüp olmadığını biliyordum. Manchester United’da gelişim sıfır! Real Madrid ve hatta Juventus ile bile karşılaştırılamaz. Dünyanın geri kalanını, teknolojiyi, eğitim, beslenmeyi takip etmiyorlar. Eskisinden daha uygun durumda değiller. Manchester United, Real Madrid ve Juventus’un çok gerisinde. Bu boyuta sahip bir kulübün tepede olması gerekir lakin maalesef değiller. O düzeyde değiller. Umarım, önümüzdeki yıllarda Manchester United yine doruğa çıkar. Neler olduğunu, yaşandığını bilmiyorum lakin Sir Alex’ten sonra kulüp bir adım bile ileri gidememiş, sıfır!”
“SOLSKJAER SONRASI TEKNİK YÖNETİCİ GETİRİN SPORTİF YÖNETİCİ DEĞİL!”
“Ole Gunnar Solskjaer’i misyondan aldıysanız dünyanın en uygun teknik yöneticilerinden birini misyona getirin. Bir sportif yöneticisi değil! Saçma bir karardı, değil mi? Bir antrenör bile değilsiniz fakat Manchester United’ın işvereni olmaya çalışıyorsunuz. Ralf Rangnick vazifedeyken ona çok hürmet gösterdim. Ne olursa olsun, misyonda o vardı. Mesleğimdeki tüm teknik direktörlerime ‘patron’ dedim. Lakin, içimde onu asla işveren olarak göremedim. Asla kabul edemeyeceğim birtakım noktalar gördüm. Sıkıntı vakitlerdi.”
“BU İŞİN BİR PARÇASI”
“Sürekli kazanmak isteyen bir kulüpteyim. Deneyimlerimle bu kulübe yardım etmek istiyorum. Bunu kabul etmeyen birtakım antrenörler var, bu da işin bir kesimi. Genç oyuncular, deneyimlilere saygısızlık yapmıyorlar. Gerçek söz ‘saygısızlık’ değil ve bu farklı bir jenerasyon. Hiç aç değiller, onlar için işler fazla kolay. Hiç acı çekmemiş gibiler. Ben 18-19 yaşımdayken Van Nistelrooy, Ferdinand, Roy Keane ve Ryan Giggs’i takip eder, örnek alırdım. Bu yüzden bu zihniyete sahibim. Vücuduma, zihnime, aklıma dikkat ediyorum. Zira ben o adamları örnek aldım. Ben bu işi onlardan öğrendim. Gençlere öğüt vermiyorum. Ben yaptıklarımla örnek olmaya çalışırım. Tesislere birinci gelen ve son çıkan her vakit benim. Bu aslında bir şeyleri anlatıyor. Kimileri beni takip ediyor lakin birçok umursamıyor. Umursamayanların meslekleri çok uzun sürmeyecek.”
“TEN HAG’I GELMEDEN BİRAZ TANIYORDUM”
“Erik deri Hag’ı Manchester United’a gelmeden evvel çok az tanıyordum, Ajax’ta yaptığı işlerden. Biraz… Cristiano Ronaldo’yu eleştirmek, başkalarını eleştirmekten daha kolaydır. Dipteyken ve tepedeyken, daha evvelce göremediğiniz şeylerin farkına varırsınız. Makûs anlarıma da minnettarım. Kimin yanımda olduğunu, kimin sırt çevirdiğini görürüm.”
“GAZETE OKUMAM!”
“21 yıldır bu oyunun tepesindeyim. Gazeteleri okumayı sevmem, hepsi yalancı! Tamamı değil lakin büyük çoğunluğu çöp! Daima palavra söylerler. Beni kötüledikleri o cümleleri neden okuyacağım ki!”