Denizli’de kendisini aldattığını ileri sürdüğü eşi Özgün Y.’yi (39) saçlarından sürükleyip döven, götürdüğü çiftlik meskeninde soğukta barakaya kapatıp başına köpek bağlayarak makûs muamelede bulunduğu argümanıyla yargılanan tekstilci iş insanı Mustafa Y. (48), uygun hal indirimiyle 5 yıl mahpus cezasına çarptırıldı.
Eşinin, aldatma argümanını mahkemede kanıtlayamadığını belirten Özgün Y., mevt korkusu yaşadığını söyleyerek, boşanıp çocuklarıyla memnun bir hayat sürmek istediğini belirtti.
Pamukkale ilçesinde yaşayan tekstilci iş insanı Mustafa Y., teze nazaran, 2 çocuğunun annesi eşi Özgün Y.’yi, 20 Mart 2020’de kendisini aldattığı gerekçesiyle saçlarından sürükleyip döverek aracına bindirdi. Mustafa Y., araçta da dövemeye devam ettiği eşini Bozkurt ilçesinde bir çiftlik meskenine götürüp barakaya kapatarak başına da köpek bağladı. Barakada yaklaşık 1 saat zorla tutulan Özgün Y., eşi tarafından tekrar Denizli’ye getirilip bir apart dairede odaya kapatıldı. Ailesinin Özgün Y.’ye ulaşamayınca polis merkezine başvurduğunu öğrenen Mustafa Y., eşini alıp birlikte yaşadıkları konuta götürdü. Burada ailesiyle görüşmeden evvel morlukların görülmemesi için yüzüne fondöten sürmek zorunda kaldığını belirten Özgün Y., daha sonra polis merkezine giderek eşinden şikayetçi oldu. Özgün Y.’nin eşi tarafından zorla götürüldüğü anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı.
Mahkeme düzgün hal indirimi uygulayıp cezayı 5 yıla indirdi
Mustafa Y. hakkında Denizli 13’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde ‘Eşine karşı cebir, tehdit, hürriyetinden mahrum kılma ve hakaret’ hatalarından 14 yıla kadar mahpus istemiyle dava açıldı. Mustafa Y. mahkemedeki sözünde, “Olay gününden evvel eşimi takip ettim. Aracıyla gidip çamlıkta biriyle buluştu. Bir gün sonra tıpkı şahısla bir aparta gitti. Aparta girdiklerini görünce ne yapacağımı bilemedim. Avukatımı aradım ve bekledim. Avukatım geldi ve bana ‘isterseniz polisi çağıralım’ dedi. Ben de polise ne anlatacağımı bilmediğim için çağırmadım. Avukatım yanımdan ayrıldı. Akşamüzeri eşim aparttan süratli bir formda çıktı. Araçla birlikte konutumuza geldi. Ben de peşinden gittim. Meskenden yemek alıp, tekrar aparta gitti. Bu sefer dayanamadım eşime ne yaptığını sordum. Bana küfürle karşılık verdi. Ben de ona küfrettim. Eşimi tutup araca bindirdim. Araca bindirirken tokat attım. Sonrasında eşim ‘Ben bir yanılgı yaptım’ diye söylenmeye başladı. Meskene gidecektim lakin eşim görüştüğü kişinin tehlikeli biri olduğunu söylediği için kardeşime ilişkin çiftliğe gittim. Burada avukatımı arayıp, boşanmaya karar verdiğimizi söyledim. Tez edildiği rastgele bir hareketim olmadı. Kimseyi kaçırmak üzere bir niyetim yoktu. Tek gayem eşimle sakin bir yerde konuşmaktı” dedi.
Mahkeme, 2 yıl süren yargılamanın akabinde 28 Haziran’daki kararla, Mustafa Y.’ye evvel 6 yıl mahpus cezası verdi akabinde da güzel hal indirimi uygulayıp cezayı 5 yıla indirdi. Mahkeme, Mustafa Y.’nin cezası bitene kadar çocuklarının velayet hakkını da kısıtladı.
“Bana daima ‘Seni öldüreceğim, gömeceğim’ diyordu”
Yaşadıklarını DHA’ya anlatan Özgün Y., bayan olarak insanlık dışı hareketlere maruz kaldığını, vefat korkusu yaşadığını söyledi. Eşinin kendisini aldatmakla suçladığını lakin mahkemede bu tezini kanıtlayamadığını belirten Özgün Y. “Yaşadığım olaylar aklıma geldikçe tüylerim diken diken oluyor. Eşimle ortamızda problemler vardı. Olay günü beni saçlarımdan sürükleyip, döverek otomobile bindirdi. Bunu mahalledeki çok kişi gördü. Elimdeki eşyalar bile yola saçıldı. Beni araca bindirdikten sonra yüzüme ve başıma yumruk atarak çiftlik meskenine götürdü. Anlatırken bile zorlanıyorum. O sırada birini aradı, ‘Karıyı aldım, öldürmeye götürüyorum’ dedi. Daima vurduğu için ellerimle kendimi muhafazaya çalıştım. Kelamda kendisi iş insanı, prestijli biri. Ben anlatırken bile utanıyorum. Bayanlardan utanıyorum. Hepimiz bu şiddeti yaşıyoruz, durduramadığımız için susturuluyoruz. Mahkemenin bitmesini bekledim, artık susmayacağım. Çiftlik konutuna götürüp, barakaya kapattı. Başıma da kocaman köpek bağladı. Bana daima ‘Seni öldüreceğim, gömeceğim’ diyordu. Hatta çiftlikte bir bekçi vardı. Beni, hareket etmememi söyleyip, köpeğin parçalayacağı konusunda uyardı.
“Suratım tanınmayacak haldeydi, ailemin görmemesi için zorla yüzüme fondöten sürdürdü”
Yaşadığım dehşetten ötürü altıma bile yaptığımı hatırlıyorum. Soğuktu, üşüdüğüm için beni oradan öbür bir yere götürüp, odaya kapattı. Yüzüme su fırlatıp, bisküvi attı. Ailem bana ulaşamayınca polise gitmiş. Kocam bunu öğrenince birlikte yaşadığım konuta götürdü. Dayak yediğim için yüzümün her yeri mosmordu. Hızım tanınmayacak haldeydi. Ailemin görmemesi için zorla yüzüme fondöten sürdürdü. Yaşadıklarımdan sonra polise gidip şikâyetçi oldum” dedi.
“Yaşadıklarımı hiçbir bayan yaşamasın, susmasınlar”
Evliliği boyunca daima baskı altında kaldığını da anlatan Özgün Y., “Karakola gitsem sonucu makus mü olur diye düşündüm. Yaşadıklarımı hiçbir bayan yaşamasın. Susmasınlar. Bu süreçte bilhassa avukatım bana büyük dayanak oldu. Bundan sonra boşanıp, iki çocuğumla keyifli bir hayat sürmek istiyorum” diye konuştu.
Özgün Y.’nin avukatı Salim Kutlutürk ise mahkemenin verdiği karardan ötürü keyifli olduklarını belirterek, “Müvekkilim eşi tarafından insanlık dışı olaylara maruz kaldı. Örnek olması gereken bir karar. Biz tekrar de daha fazla ceza alması için kararı istinaf mahkemesine taşıyacağız. Sonuçtan mutluyuz. Türk yargısı gereken kararı verdi ve cezalandırıldı” tabirlerini kullandı. (DHA)