Sözcü gazetesi yazarı Necati Gerçek, “Tarikat şeyleri, ‘ilim sahibi, irfan sahibi, hikmet sahibi önderimiz’ diye ilan edildiler. Tarikatlara bağlı medreseler de şahsen devlet protokolü ile açıldı.Bu kadar dayanak.Bu kadar kaynak.Bu kadar öncelik.Bu kadar teşvik. Bu kadar ayrım sonunda; çok karmaşık matematiksel hesapları dünyanın en süratli harika bilgisayarından yaklaşık 100 trilyon kat daha süratli çözen ‘kuantum bilgisayarını’ Çinli bilim adamlarından evvel bizim tarikatların ‘ilim sahibi, irfan sahibi, hikmet sahibi başkanlarından oluşan bir yerli bilim heyetinin yapmasını’ bekliyorduk.” fikrini lisana getirdi.
Doğru yazısında, “Kuantum bekliyorduk. Tarikattan kaset çıktı. Tarikattan: Yapay zekâ.Biyo teknoloji. Entegre devreler. Beyin bilimleri. Uzay ilimleri. Başkan teknoloji. Stratejik sıçrama. Bekliyorduk. Tarikattan kaset çıktı. Kasetler patladı. Kasetler patlayacak. Durumları da izleyeceğiz. Çağı yakaladık, tarikatlarımızla çağı da aşacağız!” sözünü kullandı.
Ne olmuştu?
İsmailağa Cemaati’nin ‘şeyhi’ Mahmut Ustaosmanoğlu’nun vefatının akabinde cemaat içinde başlayan liderlik kavgasında Saadeddin Ustaosmanoğlu, “Erkeksen şeyhliğini açıkla, kasetlerini patlatalım” dedi.