TED Tekirdağ Koleji’nin imali tamamlanma evresine gelen yerleşkesinde tanıtım toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıya, TED Başkanı Selçuk Pehlivanoğlu, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Lideri Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Kaymakamı Mustafa Güler ile davetliler katıldı. TED’in kuruluşundan bugüne kadar yaptığı çalışmaları anlatan Pehlivanoğlu, 21’inci yüzyılda bireylerin ülkeleri uçurabildiğini belirterek, şunları kaydetti:
“Suriyeli bir göçmenin çocuğu Mustafa Süleyman ve iki arkadaşı iki yıl evvel İngiltere’ye göçen bir ailenin çocuğu dünyada sıhhatin bahtını değiştirdiler. Protein katlanma modellerini çıkarak evvel Çin damasını go’yu yapay zekayla çözüp, bilim, protein katlanmalarını 60 yılda milyonda birini çözebilmişti.
Bunlar 1 yılda çözdüler. Biz biliyoruz ki birçok Nobel alacak bir kişi değil binlerce Türkiye Cumhuriyeti’nden insan çıksın. Bir Amerika’ya gittiği için Nobel almış olan bilim insanımıza binlerce ödül değil, binlerce insanımıza yüz binlerce ödül verme onuruna nail olalım. Bu da eğitimden geçiyor. Bu da adaletli eğitimden geçiyor. Ben ulusal televizyon kanallarında gururla söylüyorum.
Bakın sakın unutmayın bir ülkede toplumsal adalete eğitimde sağlayamazsanız o ülkenin bekası dahi geleceğinden bahsedemezsiniz. Benim babam ilkokul 5’te Rize’nin Fındıklı ilçesinden Ankara’ya gelip Kızılay Şefkat Yurdu’nda kalmasa ben burada değildim. O vakit eğitim sistemini yalnızca kendi çocuklarınızı düşünerek değil, sokakta gezip simit satmak mecburiyetinde olan çocukları da düşünerek organize etmek mecburiyetindesiniz. Yaptığınız hayırları akıllı bir formda yapmak mecburiyetindesiniz.
Milletini, vatanını, bayrağını, toprağını seven kıymetleriyle ve Cumhuriyet unsurlarıyla yoğrulmuş gençleri yetiştirmek için yapmanız gerekir zihinsel bölünmeler, ayrışmalar ve arbedeler ve kendimiz üzere düşünenler için değil. Onun içindir ki Türk Eğitim Derneği olarak binlerce gencimizi Anadolu’da hem kendi okullarımızda hem de kendi okullarında okurken nitelikli burs veriyoruz. İki tip burs verdiğimizin altını çizmek istiyorum. Bir okullarımızın kendi bursu var. O kendi öğrenciler için Türk Eğitim Derneği genel merkezinin bursu ise onun yaptığı imtihan sonucunda gerçekleşen burs sistemidir.”
“HER ŞEYİ DEVLETTEN BEKLEYEMEYİZ”
Pehlivanoğlu, 3’üncü misyonlarının eğitime istikamet vermek olduğunu kaydederek, kelamlarına şöyle devam etti:
“Türkiye’deki en büyük toplumsal adaletsizlik eğitimdedir. Parası olanla olmayanlar ortasındaki farkın uçurumun olduğu yer eğitimdedir. Türkiye’de eğitim sistemimizde zihinsel soykırım uyguluyoruz. Ezberde, ezber bilgiyi insanların başına tıkmak için gayret ediyoruz. Sonra dershanecilerin kucağına atıp testle, tost ortasına sıkıştırıp gençliğimizi paketliyoruz. Özet budur. Temel olan okuldur temel olan öğretmendir.
Öğretmenlerin hakları kadar sorumlulukları da bildiği bir sistem içerisinde milletin çocuklarını yetiştirmek için disiplinli bir çalışmaya gereksinimimiz vardır. Yoksa okulun gereksiz kılındığı, okulun eğitiminde imkansız üzere başaramayacağı lakin imtihanlarda başarılı olabileceğini savunan bir sistem testle, tost ortasına sıkıştırılmış bir kuşağı getirir ki 21’inci yüzyılın kazanımlarında bu türlü bir şey yoktur. Şunu sakın unutmayın, biz Türk Eğitim Derneği olarak evvel ‘Hayat eşittir, 180 dakika mı?’ kampanyasıyla başladık.
Aslında Türkiye’de dershanelerin hiç tartışılamadığı, korkularak tartışılamadığı bir yerde biz bunu yaptık. Hatta daha ileri gittik. Bir kısmını seyrettiniz mi bilmiyorum. Okan Bayülgen ile Van Damme’ın oynadığı bir sinema vardı. İmtihan ismi. O benle başlıyor. Zira Türkiye Cumhuriyeti’ni onurla söylüyorum. Dershane sisteminin en büyük düşmanıyım kurslar evet okulları teslim almış. Dershanelere insanların kolunda kalmış bir bileziği kazanamayacakları okullar için satılan sisteme biz karşıyız. Milletin evlatlarının devlet okullarında da nitelikli eğitim alma imkanı sağlamak mecburiyetindeyiz. Evet çok genç bir nüfusa sahibiz, her şeyi devletten bekleyemeyiz. Her şey devlet yapacak kolaycılığına kaçamayız. Lakin bu ülkenin hayırseverleri her yerde kendini ispatlamıştır. Onun içindir ki disiplinli bir sistemle biz gençlerimizi 21’inci yüzyılda yetiştirebiliriz.”
“EĞİTİM BİR MİLLET GÖREVİDİR”
TED’in kamuoyunda bilgiye dayalı olarak, kimsenin uzantısı olmadan hiçbir ideolojiye teslim olmayan bir sivil toplum örgütü olduğunu söyleyen Pehlivanoğlu, “Eğitim bir partinin. bir görüşün, bir zümrenin tatmin alanı değildir. Eğitim bir millet ödevidir. Eğitim bir millet misyonudur. Okullar yalnızca Ulusal Eğitim Bakanlığı’nın değildir. Yalnızca belediyelerinde değildir, velilerinde değildir, Öğrencilerinde değildir, okullar hepimizindir. Unutmayın, Çin’de okulları öğrenciler temizler okullarına sahip çıktıklarını göstermek için. Ve maalesef bilhassa özel okulda okuyan bireylerin aileleri, biz bunlara helikopter aile diyoruz. Çocukların ne olacağını zati evvelce biliyorlar. Çocukların ayaklarına taş değmesin diye uğraşıyorlar. Aslında çocukların ayaklarına taş batarsa başarılı olacaklarını unutuyorlar. 21’inci yüzyılda eğitim çok farklı bir noktada, bu yalnızca Z nesli ile alakalı bir şey değil. Ben kendimden örnek vereyim. Ben TED Ankara Kolejini 3’üncülüklü bitirdim. Ağabeyim de 3’üncülükle bitirdi. Aramızdaki tek fark o baştan ben sondan o tıp profesör oldu. Ben de bu türlü bir şey oldum. Hatta İstanbul’da geçinmek sıkıntı diye orta sıra yardım etmeye çalışıyordum. Merhum anneme lisede iken Selçuk, ÖDTÜ inşaata gidip 4 yılda bitirecek deseler gülmekten ölürdü. Önemli olan bireyleri ve gençleri 21’inci yüzyılın gerekleri ile yetiştirmektir” diye konuştu.
“İLKELERİ OLMALAN TOPLUM 21’İNCİ YÜZYILDA VARLIK GÖSTEREMEZ”
Ailelerin ilkokulda bile çocuklarına ek ders aldırmaya çalıştığını söyleyen Pehlivanoğlu, kelamlarını şöyle tamamladı:
“Özel kurslara yolluyoruz, sokakta oynayacak çocukları kurstan kursa koşturuyoruz. Bu millet bizim, bu ülkede eğitimde yapmak istememiz gereken tek şey bilhassa fakir, ailelerin çocukları ve orta gelirli ailelerin çocuklarına uzman ve nitelikli bir eğitim vermemiz gerekir. Türk Eğitim Derneği’nin eğitim anlayışı şudur; Kıymetleri olmayan bir toplum yaşamaz. Nedir? İnancı ve kültür olmayan bir toplum yaşamaz ancak unsurları olmayan bir toplum da 21’nci yüzyılda varlık gösteremez. Nedir bu? Cumhuriyet unsurlarıdır. Biz bedelleriyle ve prensipleri ile yabancı lisanı âlâ bilen lakin Türkçeyi konuşabildiği üzere yabancı lisanı öğrenebilen bireyler yetiştirmek mecburiyetindeyiz.
Nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz. Şunu sakın unutmayın. Şayet bu ülkedeki her aldığımız şehit haberinde tüylerimiz diken diken oluyorsa ve vatan evlatlarının bu ülkeyi bölmek parçalamak için uğraşanlarla mücadele ettiğinde hepimizin gözü doluyorsa, hepimizin bu ülke için kendini feda etmiş yüz binlerce şehide hakkını helal ettirmemiz gerekir. Helal ettirmek için de bu jenerasyonun dünyadan göçüp gittiğimiz vakit mezarımızın başında beddua değil Fatiha okumasını sağlamamız gerekir. Bu da lakin adaletli bir eğitimden geçer. Biz Türk Eğitim Derneği olarak bu ülkede ne bir holdingin de bir iki bireye ilişkin değiliz biz Türk milletine Türk vatanına ve Türk ulusuna aitiz. Ve sakın unutmayın, gördüğünüz meşale öteki meşalelerden bir farkı vardır. Her meşale petrol eseriyle yanar, bizimki de gönül yağıyla.”
DHA