Anne Pelin Torun, 5 yaşındaki çocuğunu özel bir hastanede sünnet ettirmek istedi. Torun, çocuğunu 24 Haziran’da sünnet için muayeneye götürdü. Özel Sanatoryum Tıp Merkezi’nde muayenesini yapan Doç. Dr. İlhan K., Y.Ç.’nin rastgele bir sorunu olmadığını ve operasyonun 10 dakika süreceğini söyleyerek 4 Temmuz’a randevu verdi.
Operasyon başladığı andan itibaren ağlamaya ve “Hissediyorum, acıyor” diye bağıran çocuk, bütün o süreci doruğunda bulunan tıbbi muayene lambasından anbean izledi. Annesinin ve kendisinin ısrarlarına karşın tekrar uyuşturma süreci yapılmayan operasyon, 1 saat sürdü. Operasyon esnasında, anne Pelin Torun’un argümanlarına nazaran Y.Ç.’ye “Kes sesini”, “Hissetmiyor, palavra söylüyor” biçiminde hitap edildi. Anne Torun’un operasyonun uzama sebebini sorması üzerine Kerse, “Ufak bir kesik oldu annesi” diye karşılık verdi. Anne Torun’un, çocuğunun penisine neden dikiş atıldığını sorması üzerine, derisinin yapışık olmasından ötürü dikiş atıldığı karşılığı verildi.
“ACISI 21 GÜNDÜR DİNMİYOR”
Tüm süreçlerin akabinde taburcu olan çocuğun acısı ise 21 gündür dinmiyor. Penisi iltihaplanan ve yaralarla kaplanan Y.Ç., acı içinde ve çığlık atarak kanla karışık bir formda idrarını yapıyor. Süreç boyunca 2 kilo veren 5 yaşındaki çocuk, tekrar idrarı gelir diye su içmeye korkuyor. Dehşeti yaşayan çocuk, korktuğu için kimseyi kendine dokundurmuyor. Küçük çocuk, tüm bu süreçlerin akabinde öbür bir tabibe götürüldü lakin iltihaptan ötürü kalıcı bir hasar kalıp kalmayacağı konusunda bir teşhis konulamadı.
Oğlunun o acı dolu sürecini anlatan anne Pelin Torun, sünnet edilmeden 10 gün evvel çocuğu muayeneye götürdüklerini tabir ederek, “10 dakikalık bir süreç dediler. Sonra ameliyat 1 saat sürdü. O süreç boyunca çocuğum hissediyorum diye ağladı. ‘İğne yapıyorsunuz, bırakın beni’ diye ağlamasına karşın hiçbir formda durmadılar. ‘Çocuk hissetmiyor, palavra söylüyor’ diye çocuğuma bağırdılar. ‘Kes sesini’ diye bağırdılar” dedi.
“10 DAKİKALIK BİR İŞLEM”
Bir sorun olması durumunda 10 gün evvel gittiği muayenede tabibin gördüğü sorunu söyleyebileceğini lisana getiren anne Pelin Torun, “Çocuğumu uyutmalarını söyledim ancak bana ’10 dakikalık bir işlem’ dediler. Buna karşın 1 saat sürdü. Bir saat kanaması durmadı. Pipisinde kesikler var. Her tarafında dikişler var. Her tarafı yara içinde. 21 gün oldu ve hala iyileşmedi” diye konuştu. Doç. Dr. İlhan K.’ye bu durum ile ilgili ne yapacağını sorduğunu belirten Pelin Torun, “’Ufak bir kesik oldu annesi’ diye karşılık verdi bana. Ufak bir kesik demesine karşın her tarafı dikiş içerisinde. Derisi de büsbütün soyulmuş bir biçimde. Her tarafı kabuk ve yara içerisinde. Çocuğum idrarını katiyen yapamıyor. Yaparken de çığlık atarak ve ağlayarak yapıyor” tabirlerini kullandı. Doç. Dr. K.’nin yanılgısını kabul etmediğini savunan anne Pelin Torun, “Kontrole gittiğimizde bizimle görüşmek istemedi. Bize bağırdı. Ben reaksiyon verince denetim için içeriye aldı. Orada da çocuğu zorla uzandırmaya çalıştırdı. Çocuğumu da denetim edemedi. Biz de çıktık oradan” dedi.
Kendisine hastaneden rastgele bir geri dönüş yapılmadığını öne süren Torun, “’Sadece bir keze mahsus birebir doktora denetim ettirebiliriz’ dediler. Çocuğumu zati kesen bir beşere çocuğumu neden tekrar götüreyim? Telafi için rastgele bir şey yapılmadı” açıklamasında bulundu. Çocuğun ameliyat boyunca her şeyi hissettiğine dikkati çeken Torun, “’Ben her şeyi görüyorum’ da dedi. Sonradan fark ettik ki zirvesinde bulunan ışığın camından yansıyormuş. İzlemiş bütün süreci. Çocuğumun ‘Hissediyorum, görüyorum’ demesine karşın hiçbir halde durmadılar. Rastgele bir uyuşturma süreci de yapmadılar” tabirlerine yer verdi.
Çocuğunun travmatik bir sürece girdiğini söyleyen anne Torun, “Çocuğum şu an su içmeye korkuyor. Tuvalete gitmeye korkuyor. Tuvaleti gelince ağlamaya başlıyor. Zira idrarını yapamıyor hiçbir halde. Zati kanlı idrar yapıyor çocuğum. Asla kendine dokundurtmuyor. Bunların hepsi birer travma çocuğumda. Okullar açılacak, çocuğumu nasıl okula göndereceğim bilmiyorum. Ne yapacağımı da bilmiyorum” dedi.
Başka bir tabibe gittiğini söz eden Torun, “Deri büsbütün soyulup yara içinde kaldığı için altını göremedi tabipler. O yüzden bir süreç yapamadılar. Tekrar tıpkı doktora gitmemi önerdiler lakin o hekim da asla bizimle ilgilenmiyor” diye konuştu.
Doç. Dr. İlhan K. ise bu husus hakkında görüş vermek istemediğini lisana getirdi.