Hacettepe Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi Kısım Lider Yardımcısı Doç. Dr. Kadir Dede’nin vazifesine, 2013-2016 yılları ortasında iktidarı eleştirdiği tweet’ler nedeniyle son verildi.
Duruma reaksiyon gösteren öğrenciler, “Artık tabir özgürlüğünün olduğu, antidemokratik uygulamalardan, baskıcı ve zorba bir zihniyetten uzak, akademik özgürlüğün hiçbir formda kısıtlanmadığı, rahatça, insanca, çekinmeden, hocalarımızın baskı altında kalmadan akademik çalışma yürütüp ders verebildiği, özgür ve demokratik üniversiteler istiyoruz” dedi.
Evrensel’in haberine göre Doç. Dr. Kadir Dede hakkında siyasi iktidarı eleştirdiği tweet’ler münasebet gösterilerek idari soruşturma açıldı ve vazifesine son verildi. Yeni Akit, akademisyeni “Devletin değil, küfrün doçenti” başlığıyla maksada koyarken öğrenciler duruma reaksiyon gösterdi.
Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi 2. sınıfta okuyan bir öğrenci, “Kadir Dede’nin 2013-2016 yılları ortasında iktidarı eleştirdiği tweet’ler 2022 yılında Yeni Akit’in gündemi oluyor. 9 yılın akabinde gündem olması akıllarda soru işareti oluşturuyor. AKP iktidarı, yıllardır üniversite hocalarını vazifeden almayı bir oyun haline getirdi. Makus olan ise insanların artık bunu normalleştirip kanıksamış olması. İktidar yasakları artık ‘alıştıra alıştıra’ ya da ‘gizliden’ değil, gözümüzün içine soka soka yapıyor” dedi.
‘ÖZGÜR VE DEMOKRATİK ÜNİVERSİTE İSTİYORUZ’
Eleştiriye açık olmayan bir iktidarla karşı karşıya olunduğunu belirten öğrenci, “Tweet atmanın bile kendileri için bir tehdit oluşturduğu kanısında AKP. Yıllar evvel atılan bir tweet’e o vakit müdahale etmeyip artık karşılık vermesi ne demek oluyor? Gün geçtikçe daha çok ‘muhafazakarlaşan’ bir iktidar mı oluyorlar? Katiyen evet… Toplumsal medya, okullar, konserler, şenlikler ve hatta mezuniyet yasaklarına kadar daha birçok şey sıkı denetim altında. Müzikçiler tutuklanıyor, konserler kendilerince ‘kültürlerine ve ahlak kurallarına’ uymadığı için iptal ediliyor… Biz gençler artık tabir özgürlüğünün olduğu, antidemokratik uygulamalardan uzak, akademik özgürlüğün hiçbir halde kısıtlanmadığı, baskıcı ve zorba bir zihniyetten uzak; rahatça, insanca, çekinmeden; hocalarımızın baskı altında kalmadan akademik çalışma yürütüp ders verebildiği, özgür ve demokratik üniversiteler istiyoruz” dedi.
‘EĞİTİM ÖĞRETİM ZİYAN GÖRÜYOR’
Başka bir 2.sınıf öğrencisi ise “Özgürce fikirlerin lisana getirildiği, kimsenin fikirleri yüzünden cezalandırma almadığı üniversiteler istiyoruz. Kıymetli öğretim üyelerimiz gözlerimizin önünde yoktan sebeplerle gidiyorlar ve biz hiçbir şey yapamıyoruz. Baskıcı ve otoriter rejim yüzünden eğitim öğretim ziyan görüyor, sadece tenkit olmasın diye. Bizler her seferinde bunu lisana getiriyoruz ama dikkate alınmıyoruz. Özgür ve eleştiriyi kabul eden şeffaf Türkiye istiyoruz” dedi.
Siyaset Bilimi ve Kamu İdaresi kısmından bir başka öğrenci ise “Kurulan bu tekdüze sistemde farklı fikirlerin varlığı lakin toplumu ehlileştirmeye çalışan bir iktidarı rahatsız edebilir. Şu anda ülkemiz iktisat, sıhhat, eğitim ve birçok alanda yetersizken ülkemizi refaha taşıyacak şey yeni, tahlil odaklı, eleştirel, akılcı ve aydın kanılardır. Baskı ve otorite ile fikirlerin denetiminin sağlanmaya çalışılması yenilikçi ve aydın zihinlere yapılan kabul edilemez bir saygısızlıktır. Muhakkak bir niyet kalıbının dayatılma çabasını bir üniversite öğrencisi olarak reddediyorum. Hocalarımız fikirlerimizi söz edebilmemiz yolunda büyük bir örnek iken onların tabir özgürlüğünün bu kadar kolay bir halde ellerinden alınabilmesi, peşlerinden gelen milyonlarca genç zihnin de yok sayılması demektir. Doç. Dr. Kadir Dede’nin misyonuna son verilmesini şiddetle kınıyorum. Korkmadan ve baskı hissetmeden niyetlerimizi paylaşabileceğimiz özgür bir ortam diliyorum” dedi. (HABER MERKEZİ)